BASIN BİLDİRİSİ

  BASIN BİLDİRİSİ

  17.04.2023

  Birinci basamakta sağlık hizmeti veren biz aile hekimleri görev tanımımız içerisinde bulunan koruyucu ve tedavi edici hizmetleri sürdürürken bir yandan da gereksiz sağlık raporu talepleriyle boğuşmaktayız. Sağlık raporlarına  ‘’İp atlayabilir, satranç oynayabilir, beden eğitimi dersine katılabilir, oturarak namaz kılabilir, iş yerinde yemek yemesi uygun değildir’’  gibi açıklamalar eklenmesi talep edilmektedir. Bu sıralar en çok karşılaşılan sağlık raporu talebi ise hacı adaylarından istenen ‘’Parmak izi yoktur.’’ İbaresinin İngilizce yazılı olduğu sağlık raporudur.

  Hacı adaylarının vize alabilmeleri için Suudi Arabistan’ın uygulamaya koyduğu ‘’Saudi Visa Bio’’ adllı uygulamayı indirmeleri ve on parmağın tamamının uygulama üzerinden okutmaları gerekmekte. Uygulamada sorun yaşayan hacı adayları Müftülükler tarafından ‘’parmak izi yoktur’’ ibareli rapor için tarafımıza yönlendirilmektedir. Sizlerin de bildiği gibi parmak izi kimlik tanımlamak için kullanılan ve  olası bir suça karışma durumunda delil niteliği taşıyan bir veridir. Herhangi bir nedenle parmak izi yüklenemeyen hacı adaylarına verilecek ‘’Parmak izi yoktur.’’ İbareli rapor olası bir adli olay durumunda hekimi  5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 281. Maddesine göre ‘’Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’’ nedeniyle suçlu duruma düşürebilmektedir. Hepimizin kimlik veya pasaport alırken parmak izi kayıtları devletimizin ilgili birimlerinde bulunmaktadır. Ayrıca ‘’adermatoglifya’’ denilen parmak izi yokluğu çok ender görülen bir durumdur ve aile sağlığı merkezleri şartlarında konulabilecek bir tanı değildir. Bizlerden istenen sahte rapor vermemizdir. Bu sahteciliğin müftülükler tarafından talep edilmesi ise üzücüdür.

  Daha önce birçok kez federasyonumuz aracılığıyla Sağlık Bakanlığı’na iletilen usüle aykırı rapor sorunu hala çözüme kavuşmamıştır. Silah kullanmak için alınan raporla profesyonel spor yapmak için alınan raporda bakılacak kriterler ve yapılacak muayeneler aynı olabilir mi? Bu farkları o konuda Sağlık Bakanlığı’nın çıkardığı mevzuatlar ortaya koyar. Ortada hukuki ve bilimsel dayanağı olmayan raporun olası bir anlaşmazlık durumunda mahkeme tarafından yok sayılması hem raporu alanı hem de raporu veren hekimi zor durumda bırakabilmektedir. Ayrıca raporu alamazsa işinin hallolmayacağını düşünen vatandaşa durumu izah etmek zor olmakta, bu durum şiddet doğurmaktadır.

  Vatandaşlarımızdan ricamız sağlıkla ilgili konularda sağlık personelinin bilgilerine güvenmeleri ve gereksiz rapor istenmesi durumunda yetkililere bunun bildirimini yapmalarıdır. Aksi takdirde yakında her yapılan iş için bir rapor talebi olacak ve ülkemiz rapor çöplüğüne dönecektir.

 

                                                                                Samsun Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

                                                                                                              Dr. Gökhan DEMİRCİOĞLU

 

---